İnsanİnsan bir kâinat evrenin özü, Sayıya sığmayan alametler var. Kendi sonlu amma, sonsuzdur sözü, Genlerinde bile kerametler var. Ne çok veda ettik kutsal sevgiye, Dolaşma yanımda, defol git diye, Zanlara esiriz, fallar hediye, İlimsiz irfansız kehanetler var. İnsan var insana canını bezer, İnsan var insanın başını ezer, Eller var ellerin cebinde gezer, Telafisi çok zor ihanetler var. Değişik olsa da adetle töre, İlahi nasip var sağıra köre, Onu okuyup da kim nasıl göre, En dertliye bile selametler var. Bu bina içinde ilmi ilmeden, Mana anlaşılmaz madde dilmeden, Gerek bilerekten gerek bilmeden, Yaşatmak yanında cinayetler var. Doruğa çok bakan asla varamaz, Önünü görenler sonu aramaz, Beşeri kanunda işe yaramaz, Temeli asılsız şikâyetler var. Kırılsa da bile kanadı kolu, Delili Hak olan şaşırmaz yolu, İlimden çok yoksun, hurafe dolu, İşe yaramayan rivayetler var. Kalbimiz merkezdir, beynimiz radar, Canı can görenler cana can adar, Herkesin kısmeti nasibi kadar, İzzeti ikramla inayetler var. Gelinenden çıkıp gidilen yerde, Önünde açılır yetmiş bin perde, Arayalar bulur sır asıl nerde? Müstakim yollara delaletler var. Birkaç damla sudan et kemik kası, İlikle kanıyla hasların hası, Dipsiz bir mağara şu kafatası, Kâbe’den mukaddes ibadetler var. Yaratan aşkına sevip her canı, Rab’ce konuşmalı cümle lisanı, İyi tanımalı insan insanı, Çok dilden daha çok cehaletler var. Bir birin üstüne biri eklemek, Herkesi harcımı teki teklemek? Âşığı kül eder cennet beklemek, Cehennemden öte hararetler var. Arifin işi yok süslü vitrinde, İlla sınırı var aklın fikrinde, Gayret sona erer zikrin zikrinde, Zatın hayretinden hidayetler var. Şeriat hükümler, tarikat yoldur, Hakikat içinde genişlik boldur, Yaralı testine marifet doldur, O kabın içinde melâmetler var. 17.04.2015… Mustafa Yaralı |