Alnımda Bulut
insanın içi yetmiyor
bir taş eğimini yola düşürür belki yorulduğun yerde oturup düşüneceksin yalpalayacak ötede deniz karşıda martı bulup bulup yitirdiğin bir anı olacak sebepsiz kim bilir bu insanlar neden çok çoğalıp bir binini tanımayan binlerce elmanın yarısı gibi kurumaya yüz tutmuş çürüyen eski ellerimiz var alnımda bulut yutkunuyorum gök yüzünün göz yaşlarını yıkanıp duruyor dağlar nasıl söylesem incecik bir kıyının yosunlu taşları aşınıyor ağzımda sular mı çiçekler mi bilmem yoksa yeniden uyananlar için yeni heyecanlar tutuşursa çok sevilecek özgür bir kuşun kanadı değiyor mavi yüzüme yakıyor dünün alevi dudaklarımı hiçliği bırakıp koşuyor koşuyor bize doğru çocuklar bahar kokulu tepeleri fethedip art arda çoğalan kimsesizliği yalan dünyanın sizin olsun güldüğünüzde kalbinizin temiz umutlarını unutan biri için ölmek ne güzel. |