Ölmek istedikçegözlerimde ela yangınları son hazanın ve sütten kalma sıcacık anne yanım ziyan... tutuşturuken avuçlarımı yazgım şimdi; kapı açılsa yazdan kalma bir güne denize dökülen dağın eteklerinde masmavi gök açılsa alın çatımızda alev alev omuz omuza dip dibe otursak denize karşı mutlulukta dalgalar sahile yaslansa biz yüz yüze avuç avuca ıslansak çoğalsak azalırken azalsak çoğalırken ne öpüşün morunda ne de dokunuşun titrekliğinde yitsek... eteklerini denize salmış o dağın göğsünden kıvrıla kıvrıla inen şelaleden dökülse üzerimize nar-ı kevser kuruyan dudaklarımızda ab-ı hayat mühürlese baharı gök yüzüne kuşlar ateşle suyun tutuştuğu yeminden çekse içine cennet ölmek istedikçe yeniden başlasak aşkla tutuşup tutuşup yansak... sude nur haylazca |
Çok saygımla.