Yasak Meyve"falcılar bile şaşkın falımda sen çıktın diye" derin... çok derindesin. bir duanın içine girmeyecek kadar günah dört kitabın birinde bile sevab değilsin vahşi bitkiler gibi içimde nasıl böyle kök saldın? böyle sessiz sedasız, ne ara gönlüme taht kurdun? kabul olmayacak bir duasın! ben sana nasıl amin dedim? dokunulması yasak bir meyveydin cennetten kovulmak pahasına, seni nasıl sevdim? kuş sütü sofraları elinin tersiyle iten ben neden senin zeytin tanesi gözlerini, ekmeğime katık ettim? ardınadek açılmış kapılardan girmeyen ben neden kapında el etek öpüp, güzelliğine yüz sürdüm? onca güzel kadına dönüp bakmayan ben neden seni böyle sevip, kendime bile ihanet ettim? içimde sen içimde cehennem kıyametler kopuyor, bir şey gelmiyor elimden seni içime nasıl üflediyse İsrafi,l söküp alsın artık yüreğimden. lut kavmi nasıl yandı ise Sadomda Gamoroda öyle yanıyorum Musanın asası ile, Kızıldenizin nasıl yarıldığını.. dağların, Ferhatın külüngü ile nasıl delindiğini… aşk için, kılımı kıpırdatmam derken aşk için neden ölündüğünü… şimdi daha iyi anlıyorum. belki ben fazla büyütüyorum seni… belki gözlerin o kadarda güzel değil! belki avutamaz dudakların, sussuz dudaklarımı sana sarılmasam, kahkahanı duymasam, yok saysam o minik ellerini… haa birde saçların varya; ahh o saçların! akmasa omuzlarından aşağı şelale gibi… belki bu kadar sevmez, unutur giderim seni! kahretsin,inkar etmek faydasız öyle güzelsinki! yüreğimi yerle bir etmeye bir bakışın yetiyor. bir yüz görümlüğü görsem, dünyalar benim oluyor birde sarılıyorsunya sımsıkı… içimin denizleri kuduruyor. tersine akan nehirler gibi, seni unutmaya çalışıyorum sana giden gemileri bir bir yaktım! seni unutsun diye, her öğün kalbimi kırbaçlıyorum! hobiler buldum kendime… balkonumda saksılara çiçek dikiyorum unutacağım elbet! hangi yara varki, zamanla iyileşmez. hangi acı varki, zamanla geçmez. ve… İsrafil bir kez daha üflüyor sur’una! a ş k s a k s ı d a y e t i ş m e z… a ş k s a k s ı d a y e t i ş m e z… |