BUNALIM
Hayat mı zor,
Ben mi tembelim? Bilsem tahterevalli ne tarafta ağır, Çıkacağım bu hesabın içinden de... Kalem kör, Defter sağır. Malum cep delik epeydir, Cepken desen firar, Şakaklarımda Geçmiş gülümsemelerden miraslar. Hayat mı zor, Ben mi tembelim? Havalardan mı nedir, Şu aralar gözlerim hep ıslak. Tutturamıyorum vicdanımın terazisini Neyi koysak,neyi çıkarsak...? Hayat mı zor, Ben mi tembelim? Olsa biryerlerde Bir ’bahaneler cumhuriyeti’ Vali yaparlardı hiç düşünmeden Benim gibi zat-ı şahanesini. Hayat mı zor, Ben mi tembelim? Üzerine sarı yapraklar serileli Tıknefes oldu ruhum . Yorgunluklarımdan dokuma Ağır, kara bir kadife çekilmiş önüme Toz kokusu alıyor burnum... Perdenin arkası ferah, malum... Sahi... Umutlarımı hangi cebime doldurmuştum? Orta yaş bunalımı canım bu. Gidici değil kalıcı misafir. Ama ben Ne yatsın, Ne gündüz gözü beni yatırsın istedim. Çağırırsın gelir, Kovalarsın gitmez. Başlarsın kısır cümleler kurup Dolap beygiri gibi dönmeye Hayat mı zor, Ben mi tembelim? Ne o? ... Pek bir küçümsedin... Yaşın ortalardayken bir görüşelim. Güneşe gözlükle bakar, Yağmurda hep şemsiye açarsan Cenap değiştirmen yakın şekerim Vakit kerahate değince Kalk gel, Bunalımlarımızı bir tanıştıralım. Bildik bir şarkının mısralarıdır bunlar Kolaydır, herkes öğrenir. Sonra başlarsın mırıldanmaya... Hayat mı zor, Ben mi tembelim? USLUZEN |
Bir mısra da işi hallederdin oysa
Hal böyle olunca bocalıyor insan ister istemez.
Sevgi ve saygıyla