sonsuzluğu Bağışlayan ölüm
her işin bir kolayı vardı
ters yol geri çekilen su yanılgısı sürecek olsa gün güne devrilir hatırlamazdık her şeyin kendi deriniydi kendi var oluşu kendi aşkı ipin ucunu çeksen baharmış gibi gözlerini yumup bir rüya görüyorum sanır insan oysa kaderlerin değişmediği yıldızların koynunda ağlamasıdır insan bahçede tekrar eden çiçekleri bekler bulutlar bir birine benziyormuş gibi akarak boşlukta kanatlarını yoruyor gülüyor şair bu işe gülüyor işte birinin mavi eli düştüğünde yatışan ihtişamlı bir kalbimiz var şefkatimiz arzı doldurmaz belki gözlerimizi eğip teslim olmaz mıyız dünyanın kabuğuna sevgi için hayallerini kaybeden hiç bir bahar sevinciyle kollarını açtığında rengarenk gülümseyen o her şeyin devamı yüreğini susturup yeniden başla asıl şey güneşin ilk doğuşu ilk dokunuşuyla açan göğün yangını doldukça içine atıver kendini sonsuzluğu bağışlayan ölüme. |