Özgecan'a
Öyle kibar mütebessim bakıyor ki gözlerin
bir katre nur kondursam küskün dudaklarına zulümden kaçıp ta keyfin, kısılınca sözlerin ben benden utandım bırak utanmasınlar Zatın bir garip çiçek şimdi orada yalnız mazide gülen gözlerin, neşeli hatıralar annen baban yıkılmış duy! baygınlıkta bayadır ben benden utandım bırak utanmasınlar Göçüp gittiğin yerden bir ılık rüzgar esti son nefesinle vücuda geldi tüm satırlarım duyduğum senden gelen boynu bükük bir sesti ben benden utandım bırak utanmasınlar Ellerinden tutsam kalkamaz mısın yoksa? buna inanmayacak seni tanımayanlar seni dinlemeyenler beni duymaz mı yoksa ben benden utandım bırak utanmasınlar Camide duyulmaz seyha şimdi senden bahseden sana dokunan eller sağlam kalmayacaklar hayalin olacak ancak afakımda tüllenen ben benden utandım bırak utanmasınlar Artık yeter! deyip te dökülsem sokaklara bize seni hatırlatır senden bize kalanlar ruhumdaki efkarı döksem ortalıklara ben benden utandım bırak utanmasınlar Nasıl etsem cennete bir yol bulup ta gelsem nasıl olsa derdimi dinlemez sıradağlar sana buradan Senle dolu bir de yürek getirsem ben benden utandım bırak utanmasınlar |