Ben
Kibar bir annenin ilk göz ağrısı
Yiğit bir babanın -sözde- aslan oğluyum Hep kendimce -sözde- lerim Ben size göre başka, kendime göre bambaşkayımdır Hayatı yaşamayı severim yerine göre. İnsanları keza... Kendimi... Onu hiç sevmem neden diye sorun sormayın değil Ne derece ilgilendirir bilmem Tipimi sevmem, sözlerim boştur. Ama hayallerim asla. İstanbul’u düşlerim en naif kelimelerle Düşmanım cehalete kanlı ellerle Kafiyeyi de severim musikidir. Kulağa hoş geldikçe... Yaparım da. Sevmem dediklerimi sevmem demeyi de severim Genelde demeyi severim hem. Konuşmak en büyük lüksümdür. Bazı zaman olur susmam! Okurum ne bulursam. Erdal Hocam öyle derdi. ’’Cahiliye devrine hem yakın hem uzağız’’ Yazarım... Severim yazmayı. Şiir, deneme... Bir ara roman yazdım. Az yaşadı. İlk kez tanrı oldum ahmak beynimde. ’’Ben yarattım romanı’’ Sonra hissettim tanrının aslını O gündendir insanım yere basıyor ayaklarım Sevmeyi de severim. Az kadın sevmedik erkek adam değil miyiz? Öyle ya... O iş yalnızca tenasül uzvuyla değilmiş bildim Seviyorum ama gidiyorum. Vicdanla tanıştım Artık sevişiyoruz. Eskiyi, eskimi sevmiyorum. Hep kafiye olsun derdim şiirde serbestim artık Ama kararsızım belki bundan da bıkarım Şiir yazıyorum. Neden diyor cevap yok Saçma kimine göre belki anlamıyor da ondan.. |