Pusu Kurmuş Bize Ayrılık…
Yıllar yılı kapalı olan kapılarımı araladım;
Buyur ettim seni içeri, Önüne serdim gönül evimi; Buyur sevdiğim buyur, çekinme gir içeri… En güzel köşesini, sana tahsis ettim; Gönül sarayımda, tahtını hazır ettim… Baharı getirdin, hazan dolu yanıma; Sen geldin, renk geldi dünyama.. Umuda boyadın tüm renklerimi; Var olduğumu hissettim, varlığında... Miladı yaşıyordu sefil ömrüm; Sen geldin, renk geldi hayatıma.. Yıkık yanlarımı onardın bir bir; Neşe doldu her yanım, yaşadığımın farkına vardım… Ayaklarının ucuna serdim, gönül evimi; Buyur sevgilim, buyur içeri… Sevdan ile coştu yüreğim, Ateşinde yandı benliğim.. Sevdim, sevdikçe sevdim; Sen geldin, baharı getirdin sevdiğim... Satırlarım seni söylüyordu, yürek sana atıyordu; Gün be gün, sevdam daha da artıyordu.. Bulamam sandığım mutluluğum, yanı başımda duruyordu; İçimdeki çocuk saklanmıyordu artık, alabildiğine coşuyordu... Avuçlarına bıraktım yüreğimi; Sıkı tut sevdiğim, düşürme emi… Günler varlığının mutluluğunda geçerken, Zamanın geçip gitmesine, aldırış etmiyorduk.. Bizim için, zaman kavramı yoktu; Mutluyduk, gerisi teferruattan ibaret geliyordu… Aşka talip olmuş, iki yürektik; İki ayrı bedende, bir yürek olmuştuk.. Tüm yaşanmışlıklara, birlikte kafa tutmuştuk; Bir olmuştuk seninle, Bircan olmuştuk… Kapkara bir geçmişten, Aydınlık bir geleceğe koşuyorduk birlikte; Yolumuza çıkan çakıl taşlarına aldırmıyor, Bir bir aşıyorduk engelleri, seninle… Yâr, yüreğime buyur etmiştim seni, Sadece sana açabilmiştim, gönül evimi.. Yanmaya gönüllüydüm, Mecnun misali; Yanıyorum işte, yanıyorum şimdi… Her güzel şeyin, bir sonu vardı; Bizimde, bir sonumuz olacaktı elbet.. Yürekler aşktan yana atarken; Pusu kurmuş bize ayrılık... Anlayamadık, nerden gelmişti hazan Üstelikte aylardan Haziran… 06/2011 byHaktan |