cümle.
Saçları sırtından aşağı indiği zamanlar,
O cümleyi dilinde ıslattı Ve mürekkep yalamış kalbine sakladı Genç Güzel Şairler ilhamını ondan alırdı. O yıllar da Şehre adamlar girmekteydi Atları karanlığı delen Ve ürkek yüreği titremekte Küf kokulu odaları ayakta tutan cümlesini, Alıp giderler diye Üzülmekte. Günışığı vurur kirpiklerine, Parçalanmış kâğıtlara yazar,okur. Ağzına alamadığı sancılı bir cümle Tüm ömrüne örümcek ağına işler durur. Gidiyorlar ayet eşliğinde Ve birde hüthüt kuşu Kuş, peygamberi müjdeler Çekirge alametleri Avuç içini ıslatan bir cümle Koprarır kıyametleri Çıkar merhametinden çocuk seslerini. Anlat, Herkesin konuştuğu zamanlarda ölüleri Her biri mezarında dipdiri Öyle ki; huzuru eşiklerinde bulun diyor Şeyh efendi. Sancılı Kaygılı Yükselmekte bir yanardağ Ve dipleri kaynıyor, Zirvesi süt liman gibi. Gözlerinin içine bak, Ta içine efendi! Cümle ki; Dervişin zikri, aşığın fikri Birde mecnun var, Malum cümleden dertli. Unutuldu günden güne Ve ağladı Saçları sırtından inmiyor, Aynalar yüzüne gülmüyordu Zaman, cemrelerin toprağa düşüşünü Fark ettirmeden geçiyordu Cümle dağarcığından harf harf eksiliyordu. Kanca takıp susturduğu dili, Kepenk vurup unutturduğu kalbi O zamanları özlüyordu. Aşkın ve sevginin Bir bakışa Bir gülümsemeye sığdığı zamanları, Gelir diye gözlüyordu. Ve o kelime Saf Arınmış Dipdiri Kurmak için yıktı kisranın sütunlarını Dedi ki; Seni şairlerin kalemsizde şiir yazdığı Zamanları yaşar gibi seviyorum. Seni ülke ve zaman kanunlarına bağlı kalır gibi değil, Kendi iç dünyamın nizamıyla seviyorum. Seni köşelerinde üşüyen çocuklar gibi değil, Güneş altında acısını eriten çocuklar gibi seviyorum. Seni çağın savrulmuş ve yıpranmış şarkıları gibi değil, Bûsen de hayat bulan notalar gibi seviyorum Ve seni en çok "Bir dine bağlanır gibi değil, Kendi özgürlüğümü sever gibi seviyorum "! /koyusiyahli. |