L i n d i t a . . .
Uzun bir gecenin koynuna teslim ettim tutsak yüreğimi
Gözlerim semâda ’’Uğraşma Ceht’in boşa Yorma kendini Düzelmem’’ dedi "A s l a" Kendime bile ağırım, yaramam bundan sonra bi işe Bende; Yalnızlığı doğruyorum şimdi avuçlarıma Dayanabildiğimce efkar demledim Sığabildiği kadar hüzne boğdum yüreğimi Bu kalabalıkta boğuyor beni Yaşıyormuyum Ölümüyüm Bende bilemedim ki... Neden Hislerim kalbinde bu kadar üşüdü Bahtıma hep bir ayrılık düştü Lindita? Muhtelif düşünceler esir aldı benliğimi Kızacağım kimsem de kalmadı Hak/ettiğimi çekiyorum aslında Gezelim diyorsunda güle oynaya Farz et ki İç kanamalı bir hastayım bu sıra İhyâ edemezsin, benden umudunu kes!... Bakıp bakıp gizlice Mütefekkir halime Mutsuzluğumu kendine yorma İstanbula; Vapurlara; Tren garlarınada küsüm Orayada uğramayalım Lindita Gelip geçen yolcular Umutlarımı ç/aldılar Yüreği Sürgün // Kevser Baysal Köln |