Güllü
Dikenlerin yaraladığı avuçlar içinde tutuyordu gülleri.
Kimisi kırmızı, kimisi beyaz kimisi sarı... Üç beş parmağı eski bir bez parçası ile sarılmıştı. Ağırdan ağıra attığı adımlarla yanıma yaklaştı. ’’ Abi bir tane gül almaz mısın sevgiline?’’ dedi Gözlerimi taş yığınlarının ötesine dikerek ’’Sevgilim yok ki güzel kız.’’ demek geldi. Bir sevdiğim vardı. Ama o şimdi yok. Bir daha seslendi küçük kız. ’’ Abi bir tane gül almaz mısın sevgiline?’’ ’’ Teşekkür ederim güzel kız.’’ diye bildim. Birkaç adım attı ve geri döndü. ’’ Gözleri öteleri seyre dalıyorsa bir adamın, Bil ki gönlünde saraylar kurmuş olan birisi vardır.’’ dedi. Gözlerimin içine bakarak. Şaşırmıştım. Nasıl anladı ki? ’’İsmin ne senin?’’ ’’ Ayşe. Ama arkadaşlar Güllü.’’ der. ’’ Ne kadar gülün fiyatı?’’ ’’ 5 lira abi.’’ ’’ Hepsini almak istiyorum.’’ dedim. ’’ Yok satmam. Sen hepsini alırsan bir başkasını mutlu edemem.’’ dedi. Bir kere daha şaşırmıştım. Nereden gelmişti bu küçük kız. Bütün gülleri alıp onu bugünlük kurtaracaktım bu işten. Ama o yok demişti. ’’ Bir tanesinin parasını verdim.’’ Şöyle dedi: ’’Ben dilenci değilim. Sana gül satamam.’’ dedi. Ve arkasına bakmadan kalabalıkların arasında kaybolmuştu. Benim bütün aklımı alıp gitmişti. Geride ise şaşkınlıklar bırakmıştı. İbrahim Halil ÖZLÜ |
Kutluyorum güçlü kalemi
Yüreğine sağlık üstat
_____________________________________________Saygılar