Dua Gibi
Gün saydı yılgın mimoza
Yoğurdu rüzgarın yelesinde erguvanla anı Uzandı eli yıldıza Seferi uçuşların güzergahı Döndü sürgit perona. Yakarken dış bükey esmer aynaları Kördüğüm olmuş yüreğin narında Devrildi naftalinlenmiş duygu sandığı. Yanarken zarif parmak uçlarında kandilin isi Mühürledi arşiv odasına beratı. Dillenirken yazgının kekeme masalı Şuursuzca üfledi külleri. Boynu bükük çığlıklar meydanına Savurdu apansız susları. Topladı hazan vurmuş saçlarında Kırık beyaz öyküleri. Telaşlı intizar vakitlerinde Damla damla birikti mağrur düşleri. Doldurdu denizi titreyen avuçlarına Takıverdi maraz bağrına bulanık gizi Dün sağdı yelkovan kuşları Umudu doldurdu toprağın koynuna Doğurdu taze baharı Çatlak elleriyle okşadı güneşi İpekten duvarları sevgi sırmadan lifi Dua gibi üç harfti Amin dedi Songül Bulut |