Yetişkin Çocukluğum
Mevsimleri yitirmiş İçi geçmiş bir kentin
Tavsız çiğ topraklarında savrulurken usun Elinde kalan fidanı son gülün Vermez sürgün Kar yağmış sırat köprüsü tel tel saçların Çatlar damarları gizli buzdan yüreğin Yerleşir hüzün Amaçsız maskın sarı kadar belirgin Tamamlanır sorgusu hüküm giyer suratın Asılır yüzün Okunur çizgilerinden erkil özeti fermanın Tebessümü unuttun sabit olan suçun Büyümekten yorgun Geri dön Çocukluğum Yeterdi bir kaç dozun Dupduru beyaz tenim kırmızı yanaklarım Gözlerinden ışıyan umudum talkım İlk sabahında yeşerirken fidanım Sırrı dökülmüş aynada alkım Yeniden Merhaba afacan dünyam Merhaba eksik kalan ömrüm Oynuyorum çocukluğumla Yalnızlığın gölgesi uygun Ne kara bulutlar Ne de yakan güneş umurum. Songül Bulut |