Zeynep ve Ebu'l As...
Suskun bir hal alır bulutlar.
Suskunluğu niyedir bilinmez. Toz toprak olmuş, pencerenin kenarı. Rüzgar hışmını yapraklardan çıkarır. Yolculuk Vuslat’a başlar. Sessizden sessize. Her adım bir damla gözyaşı Her adım binlerce yıl ayrılık, Her adım Ebu’l As’ın vuslat imtihanıdır. Zeynep...! Yanağı nar kırmızısı, Gözleri, billur cennet kevseri, Nidası, bülbül-i şeyda. Naif mi naif, Zarif mi zarif, Narin mi narin... O Hz. Peygamber (s.a.v) edalı, O Haticetü’l Zehra bakışlı, O evladını kaybetmiş yaralı bir ceylan. O Ebu’l As imtihanı ile imtihan olan Zeynep...! Ey rüzgar...! Çek kahrını güzergahımdan. Dağları dize getir. Yolları Zeynep’e aç. Sun şiddetini! Hz. Sülayman’ın ayakları altına sunduğun gibi. Beni vatanıma, Gönül ülkemin kapısına, Teyze kızı Zeynep’e eriştir. Onun kokusunu, Onun tebessümünü, Onun hayasını, Şu gözlere çok görme. İbrahim Halil ÖZLÜ Saat: 03.21 Tarih: 28.12.2014 |
" BU GÜZEL ŞİİRİNİZİ,... BU GÜN 100. YILINI ANDIĞIMIZ SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİMİZE,
DUA YERİNE GEÇMESİ DİLEĞİMLE ALLHIMDAN NİYAZ EDİYORUM"
--------------------------------------------------------------------Saygı ve Selamlarımla...