Son Yüz
parlak düş coşkusu
kelime ilaveli nadide çiçek gelecek diye bekleme bu kendi zamanını yiyen ayna bu senin son yüzün işte birden bire toplanabilir mi gölgesine kapılıp ışık arayan geçmişim yarınım ağrım nasıl dönülür söyle rica minnet ve bin yalvarma koşullu ısıtan isteme abidesi karşılıksız kalacaksa eğer söyleyin tekrar eden yankıya unutabilsin seni sevmeyi feraha sarkan hüzün geçidi el değmemiş aşinalıklarla hatırlanan mutluluk saatleri durulurken sulh kalplerde bitmeyecek bir rüya görüyorduk hane tanış geldiler sormadan değişmeden değiştirmeden hiç bir şeyi savurup durdunuz hayatın en güzel vakitlerini şimdi beni böyle bir başıma korku nöbetleriyle çeken meyil almış uğrak kendi mecbur sesini örter sesime bir mucize ağlasak mı sığınsak mı yiten hayallerimize. |