Sulu boya
Bir sahil kahvesinin
önünden geçen her gemiye demirliyorum. Karşıda yanıp sönen bir çift göze tutulu kalıyor gece. Dudakları karaya vurmuş bir vapurun sesi oluyorum, uzunca ve ırak sulardan geliyor bu ses. Kederli bir deniz atı dalıyor boşluğa boşluğunda sarsılıyor, uçuculuğuna ve hafifliğine şaşırıyor deniz atı, rüzgarın. Martılarla yüzüyoruz denizin dibinde. Gök gece kokuyor. Balıklar yüzgeçleriyle soluyor havayı, soğuğa bir martı kanadıyla dokunuyorum; Bu şekilde biraz daha katlanılır oluyor. Artık uzaksın; biliyorsun değil mi? bizim sulu boya dünyamızdan. Nasılda bozuluyor algı sen belirince bu karede. Sonrada ben böyle yazınca; Şiir bunun neresinde oluyor bende şiir yazmıyorumki zati resim çiziyorum... |