Sıcak bir şiirin öbeğinde durmuşum, İki elim arkamda, Ağzımda sönük bir sigara, Tınlıyor dudaklarım, Bir keman tınısıyla. “Hadi feodel taşı beni özgürlüğe,” Öylemiydi o türkü.
Dantel bezler yapmalı trafik ışıklarında sallanan, Soylu bir aşkı, Sarhoş bir ağızla uzanıp bir yerlerinden öpmeli Acıları virgüllerle ayırmalı bir birinden. Tek tek, pirinci taşından ayıklar gibi. Taşları örselemeli, Çekiç etmeli, Vurmalı harflerin dizine. Aşkı yakılan kitaplarda bıraktığı için. Gay-ri safi hasılası dert biçilmiş Ölülerin tırnakları uzuyor otopside. Kendi mezarını kazacakmış her ölü. Vay!! bu ne büyük gidiştir. Sigaran söndü bak. Si.ktiret sanat dergilerini, Bitmemiş şiirleri, Anlaşılmış aşkları, Bak hele Bak; Eylüle doğru koşuyor mayıs. Bu ne çoğul yalnızlıktır. Bu ne kuşkulu destandır. Hangi fotoğrafın gül/eninde kaldı aşk.
Ve ben, Aşkı anlatmak için hala saçlarına muhtacım.
Bana her hangi bir dilden, Her hangi bir ilden, Vapura binerek gel. Bu aşkölüm aşerdi, Ben ölsem sen aşkı doğurur musun?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SEN,ben ve düşlerde ölen zambaklar. şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SEN,ben ve düşlerde ölen zambaklar. şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.