Kuruluşun gider milattan önce yüzyıla,
İnsanlık tarihin, uzanır ta kırkbin yıla,
On dokuz ilçe, dokuzyüz küsur mahallenle,
İhtişamlı, yirmi bin kilometre karenle…

Bir yanın Akdeniz, bir yanın Toros, Beydağlar,
Doğa, tarih ve denizle, cennetten bir köşe.
Gören bağlanır gitmez, gidenler yanar ağlar,
Kalan şanslılar bizle, mutluluktan dörtköşe.

“Şüphesiz Antalya dünyanın en güzel yeri”,
Yılın üçyüz günü, gökyüzü açık güneşli,
Yaşar dört mevsimi, hem bir günde, hem bir yılda,
İlk, tek göz ağrım, turizmin başkenti Antalya.

Düden, Kurşunlu, Manavgat, nice şelalesi,
Kale içi, yivli minare, saat kulesi,
Köfte piyaz, yanıksı dondurma mutlaka tat,
Side, Perge, Aspendos, turistik turda mutat.

Örtü altı tarımda doyurur tüm ülkeyi,
Turunçgil, muz, patlıcan, nicesinde birinci,
Kozmopolit yapısı, bozsa da asayişi,
Bozan insan Antalya’m, düzeltiriz bu işi.

Deniz, orman iç içe parlıyor sahilleri,
Lara, Konyaaltı plajı, yok bilmeyeni.
Barit, kuvarsit, mermer çıkar toprak altından,
Kariyerden geçtim de, vazgeçmem Antalya’mdan.

Büyülüdür doğası, kucaklar sizi huzur,
Gönlümüzün sultanı, bir nefessin Antalya,
Aramayın boş yere, bulamazsın hiç kusur,
Can bedenden çıkınca, biter ancak bu rüya...