bağışla tariflerin cahiliyim dün yanından geçtiğim boyacı çocuklar kadife elleriyle ayakkabı parlatırken soluma düşen kadının gölgesinde gördüm seni
caddeye savrulmuş telaşlı güvercinlere yem atan adamın gözlerinde büyüdüm birden çocukluğumu saçlarına saklayarak adımlarımı seni seviyorum diyerek çarptım sulara
ah unutmadan kentin en gözde delisiyim yağmuru toplayıp sesine takacağım güne kuruyorum aklımı öksüren aşkımı annemin zencefilli balıyla rahatlatıyorum ben kentin delisiyim uyduruk değil gerçeğin ta kendisi düşlerim
martılar şarkı araklamış sevdalılardan limanın dağınık koynuna bırakıyorlar notaları rakılarda bir neşe bir hüzün kasımlar Aragon çıkıyor balıkların pullarından MUTLU AŞK YOKTUR diyor kimseler duymuyor bir tek ben ve martılar eyvallah diyoruz eyvallah Aragon
biliyormusun üşümeyen bedene sevgili vermezler üşüyeceksin aklımın deliliği romantik bir ironi ama yinede buz tutmuş derime sus diyorum öpüşme ile sevişme arası sevdalanmış soğukla kimliksiz sarılmalara sahipsizsiniz diyorum sahip/sizsiniz.!!
bağışla beni puslara asılı mevsimi seviyorum her ne kadar emeğimin tortusunda acıklı ayaz yesemde yüzümün sakallı eşkıyası vira vira diyor yüreğimin takasına ağır gemilerin güvertelerinde İstanbul şakaklarıma düşen ellerinin arasından geçiyor
bu kentin son delisiyim kendime uykusuz kendime ezbersizim bir doğaçlama türkü dilimde omuzlarımın ağrıyan yerine koymuşum seni tespih tanelerinden otuz üç dua düşüyor gözlerime kırık dökük taş duvarların dizlerinde dokunuyorum sana
öylesine paldır küldür seviyorum sensizliği sevdiğinin olmayışını bir ben severim birde yatağına sığmayan Seyduna çünkü Şahrud onundur o Şahrudun çünkü sen benimsindir bende senin deliliğin üzerine birde aşığım anla dünyanın doğrularına birde ben yalan çizim çok mu..?
hadi al beni gidelim beraber atıştıralım aşkı birer bardak sohbet içelim üzerine ben elimi uzatayım eline sen göğsüme koy başını..utan..
yine uzun gecenin kısa yalnızlığı hikayemiz uyuyormusun ..uykunda öleyim düşlerine.. bak bir bardak suyun güzelliğinde sen içime akıp akıp giden
bir ayağı kırık sandalyeye oturasım var düşerim düşerken tutar gözlerin beni bakmalarının dağlarına katar kirpiklerin açık gün doğumu kapalı mor şafak ne güzel ah ne güzel
daha fazla yormadan cümlelerin annelerini sözcüklere iyi uykular büyüklüğünde ninni söyleyelim şiirler yastığa koyarken başını bütün bir evrenin sessizliğini açalım seninle ağlamasın çocuk sevişmeler üzülmesin aşk adamlığı sabah pencereye sarkınca devrim yüzümüzü umutla yıkayıp çıplak ayaklarla yeni ülkemizi kuralım beraber senle benle bizle...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BEN HALA DELİYİM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BEN HALA DELİYİM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Gelinciğin hüznü olsada çalan..Fon ile huzur şiir ile hüzünlemek varmış kadehsiz bir şiirde.. Her kentin delisi ,her aşkın kendi hikayesindeki delice tutkusu bir delinin..
Ama size yetişemiyorum dostum ,arada geldiğimde şiirinizle sarsılıp başka şiir acasım kalmıyor.!
bakalım...kadehi kasımın son dönemeci doldurur sanırım...buradan kentlerin delilerine suç alalım biraz.ardına kadar açık zaten güz..ve sarsılmak hükümsüz gecenin tren yolculuğunda..üstüne demli olur gelecek kışın...yüreğine merhaba..merhaba..