3
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
992
Okunma
elini elime değdirdiğinde başlıyordu
sislerin melodisini kaybeden hız
sonra alçalan bir kuyu
göğe bakınca karamsar
değişmeyen gözleriniz
uğurladık başımıza toplayıp umutları
gidin
koşun o yere
suların gürültüsüne kapılıp
ölüm tekrarlanan bir rüya olacak hep
uyanıp yeşil ağaç dibinde
uzayan beyazlara akacaksınız
kalbiniz büyüyecek
hiç böyle atmamıştı
koşan çocukların yeşile sevdası
ve yolun başı
yağmur ormanlarının gürültüsü
yüreğinizin kabaran dalgalarından çiçekler inecek suya
kızıl bir gül gibi ağlarken
yeniden hayat yaprağın ucu
sarardıkça daha yeni bir mevsim
karlı bir havada tabanlarını kırıştıran
mutluluk yürüyüşünüz olacak
gidin
o su sizin
en sakin anında boyunuzu aşıp
kutsal ve tatlı kardeşler gibi
bir birinize sarılıp
ölebilirsiniz
ve bir gün o his
o şiir
kapınızı açtığınızda soracak
umduğunuzu anlatın bize
günün arkasında sarhoş
yıllar yıldızlara koşarken
artık rahatlamış bir mavinin içindesiniz
olanları unutup basit bir yerden
üzülen dünyamızı seyre dalıp
mutluluklar içinde gözlerinizi açtığınızda
devamı olmayan
bütün geçmişlerden vazgeçeceksiniz.