KUM SAATİAh! ne aysız geceler bağladı beni Rüyâlarımda sıcak yaz günlerinin güzelliği Kaldırımlarda elleri ceplerinde insanlar Dövüyor sokakları Köşe başlarında şehrin fersiz ışıkları Yüreklerde uzun havalar Silinmez bir Türkünün nidasında Kapılmış gidiyorum Başladı hüzün mevsimleri Sesinde sessizliğin düşüncesi Hüküm sürüyor Yanıp sönüyor Bir gemici feneri gibi Alıp gidiyorum kendimle beraber Nereye gidersem düşünceleri Yıldız değmemiş geceleri gökkûbbe Unutmuş gülmeyi gökyüzünde Bulutlar raks ediyor Islak gecenin zifiri zemherisi yakın Ayın şavkı ısıtmıyor Dağlar başına yağan ilk kar’ın Bak yine yaşıyor İnsanoğlu gülüyor arsız Her gün aramızdan Birileri ayrılıp giderken Ağlayıp sızlasa da az biraz Hayat dediğin sürüyor yaşayanlara Mevsimler geçiyor Geçiyor günler geceler yıllar Koşuyoruz zamanın arkasından Su gibi akıp gidiyor Doğanlar büyüyor Ölenler ırıyor Birbiri ardına akıyor kum saatleri Artık pencerelerde yok bahar kokusu Atar nabza kışın dokusu Aysız gecelerin kokusu Siner geceye güz güllerinde Güzeldi yaşandı bitti Ne gençlik sevdası Ne yetim eli Dişi gülmez hayatların sebebi Gözlerde tomurcuk oldu Yağmurun yaşın incisi Ne bahtiyar günü bulut kapladı Kızıl yapraklar ağlattı ağaçları Çöpçüler topladı kavak ağaçlarının İri yapraklarını dövdü ayaklarımız Çıplak kaldırımları Nurten Ak Aygen 26.11.2014 |