ECEL GELDİ CiHÂNA...
Zamânı belli değil ecel öyle bir şey ki
Gol attı, takla attı; boynu kırıldı öldü. Düşerek öldü sanma, öldü de öyle düştü Perde arkası gâip Azrâil kapı çaldı. Gençliğine güvenir kimisi ölmem sanır İster otur zikir çek, ister eşek ol anır Ne ölüm öldürülür ne de kabir kapanır Kim ne gönderdi burdan; orada onu buldu. Îman/amel ehliysen söyle ona daha ne Yaşamaya devam et, böyle hayat şahâne “Ecel geldi cihâna, baş ağrısı bahâne” Dünyayı bâki sandı çokları boşa yeldi. Mutlaka biri bozuk ya üst yapı ya da alt Şer şeylere bulaşıp, kimler yedi nice halt Ne oldu da yarıldı sağlam gözüken asfalt Doğru yolda giderken, birdenbire can aldı. Onu her an yakıyor dert dolu dışı/içi Kul başına vermesin; böyle ölüm çok feci Duyulmuş mu böylesi damda kurbanlık keçi? Düştü çocuk üstüne duyan hayrette kaldı. Bu dünya bâki olsa; tadı, tuzu kalır mı? İnsan sürüngen olur; huzur, güven bulur mu? Sen bana “dostum” dedin dost olan can alır mı? “Dost, dosta kavuşmaz mı”; diyerek haber saldı…? 21/11/’14 Hanifi KARA |
asıl gerçek ecel zamanın geldiğidir. sebep aramaya gerek yoktur
RABBİM alnımıza ölüm vaktini daha doğmadan yazmıştır
yüreğinize sağlık güzel duygularınızla gerçekleri yazarak dile getirmişsiniz tebrik ederim
SAYGILARIMLA ...