otururken birden karaladım da

SEN beni tanıyor musun......ben seni tanır mıyım........öyle gercekten severcesine.......bizcesine.....gardaşcasına.....arkadascasına.......her birimiz gelmişiz bu dünyaya ayrı yerlerden......geldiğimizi biliriz de ne zaman gidecegimizi bilemeyiz......bilen var mı......toplanmısız bir yerlerde......gökyüzü ile aramızı catı ile ayırmısız......kundakla kefen arası kaç metre.... kac saat......kaç dakika bilen var mı.......ıssız bahce evinin ıssız kapısını cekingec ...vurup da iceride kaç kişinin ıssızca yasadıgını soran var mı....beş yılda gelen secim veya sayım memurundan başka......beş yılda bir de olsa adam yerine sayıldıgındıgından bıkan ve usanan var mı....ya dısarıda avuclarını acıp da dilenen ellerin derdini sorup da dinleyen var mı.....kac kişi kaldı ki sonrası mezar tasına bakıp da içten aglayan....görüyor bugün gözlerimiz......yürüyor bugün ayaklarımız.....tutuyor bugün ellerimiz...görmeyenin ...yürüyemeyenin....tutamıyanın halini bilen var mı.....kefenle mezar sonrası nedir...gören var mı...bilen var mı..çaresiz isyan ve sayısız tövbelerrle geciyor günlerimiz......kaç dünya vardır ki bu evrende...uçupda... dönen var mı......yarın nerde.....ne zaman....nasıl....soran var da ....gercekten ne olacagımızı bilen var mı..........