GEÇ Mİ KALDIM ANTALYAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Antalyada 5E mimarlık ve dekorasyon işyerinin sahibi Levent ERKILAVUZ u uzun zaman görememniştim.Yaşam işte .Herkes kendi hayatını yaşıyor ne yazık ki.2005 yılında Denizli İl hukuk işleri müdürü olarak emekli olunca Antalya fenerde küçük bir ev aldım.Leventin rahatsızlıgını duydum.Kendisi pek bahsetmemişti.Bu arada ikiş yıl öce Kasım 2006da ben de kalçamı kırdım.’2008 kasım ayında işyerinde biraz konuştujkBirbirimize saglıklar dişleyerek ayrıldık.Bir yabancı gib.Lara taraflarında hafif aksayan dalgın yürüyen yaşını göstermeyen bir yaşlı adam görürseniz belkşi oı benimdir.Hepşinize selaqmlar arkadaşlar.Devamli olarak Ispartada yaşıyorum.Levent oglun merti evlendiriyormussun 13/Şubat/2009 da İstanbula gidecek kşisiniz.ablam da sizle beraber gelecekmiş.Mutluluklar dilerim.Düğüne gelmeye çalışacagım.Dayın.Metin ŞAHİN.Çetin Ankara beste yapıyor.
Ne yazık ki bu şiirimi yazdıktan iki yıl sonra tyegenim LEVENT ERKILAVUZ u Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastahanesinde 30 Ekim 2010 yılında kanserden kaybettik.Işıklare içinde yat yagenim.Dogduguınıu ve yaşamını yitirmeni görmek ne kadar da acıymış.Ancak geride kalanlar için daha da çekilmez yapotıun yaşamı..Ama eşlden bir şey gelmiyopr.Biliyor musun Levo DADDY açılduı ŞLarada:’6 yaşındaki kıuzın Emine idare ediyor başarıyla...ve davetiyeni mezarına bıraktı.
Antalyanın en ünlü mimarlarından yegenim Levent ERKILAVUZ a.Tüm özlemlerimle.dayın metin şahin
yaşam ne kadar da severdim seni senin serin sabahlarında erken antalya baharlarında doldurarak rastgele giysilerimi spor çantama geçerek çiyle kaplı yeşil çimenleri koklayarak dogru bahçenin güney kapısı atarak turnikeye madeni eski bir para dogru plaja giderdim heyecanla coşkuyla ya da falez üstü bahçelere şimdi ise kanser tedavisinde tanrım senden tek dilegim eskisinden on misli dAHA fazla yüzeyim açık yüzme havuzunda denizinde akarsu kenarında antalyanın kalkarak her sabah erken örnegin bu sabah altıda yaşlılarla genç hissedenlerle talim yapanlarla yakında belki de saç kalmayacak başımda ne çıkar üşümem ya zayıfladım da terapiden sanki çevik bir tazı aslında ben biliyorum kendimi artık bıktım yaşamda kolgezen kalleşliklerden ikiyüzlülükten yine de şükrediyorum dümdüz yaşamak istiyorum sadece o kadar da korkmuyıorum ölümden de sanki zamanla yapılan bir anlaşma degil artık umarım yavaş gelişen türdendir kanserim yaşayamadıklarımı yaşamak istiyorum yoksa geç mi kaldım antalya yaya gezmek istiyorum her yeri yaya kalsa zaman yeterli alınsa da koltualtı lenflerim denizde kayalar ve küçük balıklar üzerinde sırtüstü yüzebileyim bronz gözlüklerimle bakabileyim gökyüzüne meşe agaçlarının tepelerine selvilere çamlara kırmızı damlara kulak verebileyim kargaların sabah dedikodularına renklerin eşsiz cümbüşünde güneşin ilk ışıklarında senin hayalini görebileyim bir sabah meltemi esse kol tüylerimde dolaşsa ürpersem yaşadıgımı hissetsem bu antalya sabahlarında ne gibi acılar çektiğim zaten yazılı can sıkıcı hastahane kayıtlarında bahsetmek istemiyorum artık şu anda bırakın şu hastalıgı hastahanedeki lüks odamda dolaşsın ak hemşireler telaşlansın gerekirse geri çagırsın bulabilirlerse ne kadar da güzelmiş suyun havuzun denizin kenarı meşe agaçları selvi agaçları hatta begenmediğimiz cırtlak karga sesleri şükrediyorum yaşadıgım için bu günleri bir antalya baharında kanadı kırık bir serçe zıplamaya çalışıyorum cömert yaşama eskisinden biraz buruk ancak daha da hevesli söyle bana antalya anlatsana yoksa geç mi kaldım sana seni yaşamaya |
Dilinize sağlık.
Tebrikler.