GÖLGELER
İnancın gölgesinden geçtim geldim
Güneşe vurulmuş yaprakları var inancın Yağmura tutulmuş kökleri. Salıncak bağlanmış dalları var inancın Masmavi çocukları. Geçtim, gördüm ve öldüm Güneşte yandım Yağmur da sele kapıldım Adımı unuttum, adını sevdim Durdum, sevdim de geldim. Sevdim, öldüm de düştüm. Kaç kere düştüm kuytu kuyulara Saydım, yağmur damlaları kadar. Kuytu kuyularda karanlığı boğdum Geceyi böldüm, sessizliği yaktım Herkes sustu, yer yarıldı İçim çıktı cehennemden, Içinde bir cehennemle. Yanmış çocuklar, erimiş inanç İnanç artık demir bir kılıç Gölgesi var inancın, masmavi. İnanç unutulmuş kınında. Hatırlamaz çınar ya Ali İnanç senin, gölgesi benim Gölgesi yerle bir ediyor sükutu. Sükut boğuluyor karanfil tarlalarında Derinden bir ses geliyor, azimli Ses, bilinmezlik denkleminin asıl cevabı Denklem basit, Kim? Karanfil tarlalarında ses, yıkıyor Karanfil tarlası mahşer yeri, ölüm uzak Mahşerin tam ortasında bir gölge İnancın gölgesi, gördüm Uyandım, işte burdayım. Sesin sahibi burda, sessizliğini sürmüş gözlerine Ses yakında, sonsuzlukta yankılanır Sonsuzluk içimde, ses sende Sen sonsuzsun, adın sonsuz Yüreğin sonsuz, saçların sonsuz Sesi al, yak sessizliği Ses masmavi, adın gibi Artık bağırabiliriz içimize Ama bağırmayacaz, unuttuk Kim var ki başka içimizden ? Kim duyar bizi? İçim sen, masmavi içim Gölgeler diyarından geliyorum Selam getirdim, tüm selamsızlara Artık ölebiliriz Hoşçakalın. |