Mavi...
En güzeli de sen olmaktı hayatta
Yağmur sonrası doğmuş toprak kokusu gibi temiz Saçlarımdan akan aşk kadar sen olmak bilhassa En güzel rüyaları yıldızlara serpmek gibi Gece mavisi... Gözlerine bakıp da çaylar demlemek vardı Güneş olunca ışığında ısınmak Yanına renk olup yakışmak vardı Adında şiirler yazmak Şarabından yudumlar almak vardı Ve elbet Dünyayı unutmak Aşk mavisi... Gülüşler çakarken yüzün Oksayıp da gamzenden öpmek vardı Saçlarına tel tel şiir bağlamak Gökyüzünde özgürlüğe gitmek hayali Tenine tenimi uydurma durumunda Çehrenden tutup göğsüme yaslamak Zamanı senin için durdurmak vardı Tutku mavisi... Şamarlar indirmiştin bir ten sonrası Acıya çaldı gözlerim Seni o an öldürmek geçti içimden O denizin sularında öperek boğmak O zaman seni anadan doğma bırakmak Cezanı vermek Yine de merhamet edip salmak yeryüzüne Herkesin hatrına İhanet mavisi... En son ise yine beyaza bulanmak vardı tebessümünde En güzeli de siyahları çıkarmak seni yıkayarak Ve seyretmek oturup da çayını yudumlarken Ve şiirler yazmak vardı kırlaşmış hayatın çizgilerinde Sana dünyalar bahşedebilirdim elbet bilirsin Sen gibisi de olamamıştı elbet Deli mavisi... Hadi şimdi gel kutsallaşmış dudaklarıma bir renk mavi kondur Çünkü beni tutmazsan ben ölebilirim Sensiz yaşanmıyor çürümüş bir gökyüzüne benzerim Şimdi hadi kanatlarımı ver saçlarımı uzat Yanına.... Bedenimi sen boyamaya geleyim... Mavi... Mavi........ E F T E L Y A... (Akdenizi cebinde taşıyan kız... ) |