Sonsuz damlacıkları var duvarlarımın Kayıtsız ve sansürsüz pürüzleri İçinde buruk içkiler mayalanır Dışarda ulaşmaya çalışan yığınca zampara Her darbe döker boyalarını duvarlarımın Her darbem yeni bir dünyasavaşı yaşatan, canavarların Asılsız haberleri bölük pörçük hissiyatımın ölümü Ve yazamamam sevgisizliğin en büyük eseri, en bildiğim yokluğunun filizleri... Ve ahmaklığın oyununda En ön balkonunda Ağlıyorum...
Yanıyor cehennem Ayaklarımın altında... Ellerim duaya aç... Ve susayan cennette... Nerede sorarım seni?... Kime?... Kaçta?... Nasıl, nasıl sorarım seni?... Buzul isyan damarlarında... Şakaklarında kardelenler çatırdar....
Turkuaz kana bulandı Artık hiçbir şiir masum değil Elleri cinayetli...
Benim küçük Sine’m Hayatı boyunca bağrında acıyla Sırtında tüm namus kanlarının yükü Teninde açan karanfiller Ellerinde urgan kesiği Ayağındaki nasır yarığı, topuk dikeni Belinin kıvrımında mıhlı şiirleri Ne yaşarsın, ne yaşamışsın ve yaşayacaksın, Arsız kıyamet önce sende koparken, saniyesine öldüren...
Hayat karartan elleri intiharımla hapsettim Yaşamayan acımasızlar çıkardı müebbetinden... Ya tekrar ölürsem?...
Bir insan birden fazla ölebilir elbet... Cehennemden kurtulmak için...
E F T E L Y A... (Akdeniz’i cebinde taşıyan kız... )
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çoklu Ölüm... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çoklu Ölüm... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çok uzaklardan gelen yağmur bulutları gibi derin ve sessiz ıslattı şiir Binlerce kez ölüp binlerce kez dirilmekti her mısrası Ulu bilge bir çınardır yüreğin Binlerce kez öldürüp dirilten muhteşem bir şiirdi Yürekten kutluyorum