DAHİLER VE TİRANLARYas Tutmak Yok- Yas, sadece yaşayan ölüler için tutulur Ölmüş, ölümsüzler için Değil ------------------------------------------------ Kutsal hipnotizmadan devri illüzyon Ölü toprağından sargımız Atam yeniden padişaha kul olmak kurgu hangi hıyanetten sorgumuz Atam Haram para ile ak saraylar yapılır Allahı bırakıp tiranlara tapılır bilinmez mi her saltanat yıkılır tarihi tekerürden döngümüz Atam Bin yıllık kardeşlik gitmesin güme el ele verip de elin zulmüne ortak vatanımızın kavmi kalbine nasıl bir cinnettir yargımız Atam Kardeş türkülerle ahdına vefa akılla bilimle ilimle deha hepsini yok etti ucube kafa bu mudur insanlıktan aczimiz Atam Tekbir getirerek kafa kesenler sağımız solumuz katil sefiller kendi ülkesini yakan em besiller vicdan tutulmasında bezginiz Atam Senin dinin benim dinim ateşi kan kromozomu kardeş yapmaz kardeşi paylaşmazsak aynı sofrada güneşi parçalanıp yok olmaya sürgünüz Atam Ölüm bir uykudur uyanmak gerek ölümsüzlük fikrine inanmak gerek bir çocuk bir çiçek kalbine atfen onurla umutla sevgimiz Atam CC_ --- 10 _kasım 2014 _Köln_ |
Düşünme yeteneğinin insanoğlu tarafından sadece kendini korumak bağlamında kullanılmak zorunda kalındığı bir dünya düzeni içerisinde , her ne kadar her çağda insanların bir arada huzur ve refah içinde yaşamaları için tasarlandığı görülse de , özünde bir kesimin diğer insanlara iyilik yapması amacıyla yola çıkıp en sert tiranlıklarla sonuçlandığı görülmüştür. Hammurabi kanunlarından tutun günümüz anayasalarına kadar bütün kanun ve kurallar bir kesimin diğer insanların üzerilerinde baskı kurmalarından başka bir şey olmadıklarını görüyoruz.
(Reklam dışı olarak!) Kurtlar Vadisi - Gladio filminde , bir sahnede , İskender Büyük karakterinin Polat Alemdar'a hitaben ; 'İnsanları yönetmek için korkuyu üzerilerinden eksik etmeyeceksin!' sözü söylemek istediklerime bir örnek teşkil etmektedir.
Bugün hala , milyonlarca Yahudi vatandaşını antisemitizm saçmalığı ile faşizan bir politika ile yok eden Adolf Hitler'in yandaşlarının nefes aldığı bir dünyada yaşıyoruz. Ama aynı yandaşlar dünya barışından da söz etmekteler ki bu da insanoğlunun ne kadar aciz bir duruma düştüğünü de gösteriyor.
Bengi dönüş ( sonsuz dönüş ) kavramı ile felsefeye yeni bir soluk getirmiş olan Friedrich Nietzsche'nin ; 'Tanrı öldü onu biz öldürdük' sözünün istedikleri gibi evirip çevirip insanları üzerindeki dini baskıyı kaldırmamak için çabalayan yobazlar sayesinde ateist denilen kesimce sahiplenmesi insanoğlunun trajikomik halinin bir örneğidir. Elbette , dini bütün insanlara duyduğumuz saygıyı ateist düşünceye sahip insanlara da duymalıyız ancak ; sırf kendi düşüncesini empoze etmek için , söylemlerinde özgürlükten bahseden bir kesimin insanların düşünce özgürlüklerini yok etmek için çabalamaları da ayrı bir ironi olmuştur yıllarca.
Ve Mustafa Kemal Atatürk... Bir önder ister kötü olsun ister iyi olsun , önderi olduğu toplum tarafından saygı görüyorsa o toplumun saygısına da saygı duyulmalıdır. Kimse kimseyi sevmek ve ya saygı duyma zorunda değildir. Bir önderin düşüncelerini İtalya'daki Mussolini örneğinde olduğu gibi , korku ve zoraki koşullar ile kabul etmek , her ne kadar psikolojik bağlamda düşüncesini kabul ettirenin kendi korkusunu gizlemesinden baika bir şey olmasa da , toplum yönünden bakıldığında trajikomik bir durumdan öteye gidemez. Türkiye Cumhuriyeti tarihine baktığımızda , ne Nazi Almanyasındaki bir kesimin gaz odalarında yakılmasını ne Mussolini İtalyasındaki bir görüşü kabul ettirmek için işkenceleri ne de Stalin Rusyasındaki iktidar karşıtı insanların insanlık dışı yaşam koşullarına zorlandığını görüyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün de yanlışları olmuştur mutlaka. Her ne kadar sözlerimle çeliştiğim gibi bir durum ortaya çıksa da , ne yazık ki , insanlığın bir gereği olarak, Mustafa Kemal Atatürk'ün de savunulması için bir çok karşıt görüşlü insan yol olmuş ya da edilmiştir. Olması gereken bu mudur sorusunun cevabının da yeri bu değildir.
Sonuç olarak, ister Atatürkçü olun ister karşıt görüşlü olun , bir devleti kuran kişinin düşünceleri ve felsefesi ile yönetilen bir toplumun bireyi iseniz ve o devleti kuran kişinin düşünceleri ve felsefesini beğenmiyorsanız ( ki şahsen buna saygı duyarım ) , buyurun meydan sizindir derim. Kurun devletinizi ve düşünce ve felsefenizi aktarın.
Ben ne Atatürkçüyüm ne de değilim. Ben Atatürk'ün bana armağan ettiği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Bu yazıyı beğenmeyenlere de saygı duyarım.
Saygılarımla..