Sen Sevilmeyi Hak Ettin Mi Ki!
küçükken güle oynaya çıktığım bu kentin sokakları
şimdi gereksiz taş parçalarından ibaret.. ayaklarım kendi şekilsizliğinden şikayetçiyken o pimi çekilmiş yollar korkutuyor beni. biliyorum, hep ordasın. belki de seninle karşılaşmak korkusu beni boş odamın zindanına itiyor.. herkes kendi yanlışından sorumluyken ben ikimizin yanlışından bir doğru çıkarmak telaşındayım. sonunu benim yazdığım bir romanın ilk sayfaları kadar acemice terk edişin, beni sol’uğumda bir daralma peydah ediyor; hiç mi yanmıyor canın? gülebildiğin kadar ağlayabilirsin ancak! bu kadar çok gülmenin hesabını bir gün vereceğimi bile bile ruh yoksunu hamal bir bedene gönül verdim ben.. bu senaryodaki rolün sona erdiğinde ardına bakmadan gidişin kendine hediye ettiğin bir neşter yarası olarak şekillenecek kalbinde.. bilirsin, en çok yokken acır insan.. çocukken biriktirdiğim bozuk paralarımla kendime bir paket sigara daha aldım. aç karnıma dayatıyorum, seni.. hayatın dediği oluyor işte. kanıyoruz; kandıkça kanıyoruz.. bu kentte yanlış omuzlara konmuş başlar sergileniyor. işte bu yüzden sevmiyorum bu kenti.. sevdanın artçılarına dönüp bir bak! içimdeki yıkımlarla girdin, rüyalarımın akşamüstüne.. yorgun ve argın bir sonbaharla kapımı çaldın ve dinç bir yalanla kapımı çarptın! ey rüyalarımın cinayetlerinin faili büyüklük, merhametle harmanlanıp bende kaldı; sen sevilmeyi hak ettin mi ki!? M. Hanifi Kesik |
………………………………………………….. Saygı ve selamlar..