DÖNDÜ -I- -II- -III- -IV-
DÖNDÜ DÖNMEDİ -I-
-A. Kocaman’ın şiirine nazîre- Kış uykusu sonu tekrar yuvaya Kurtlar, kuşlar döndü; Döndü dönmedi. Dünyanın uydusu aydan geriye Kozmonotlar döndü; Döndü dönmedi. Ben Döndü dedikçe, Döndü nazlandı Hayatı dikensiz toz pembe sandı Fazla onurluydu belki utandı Mevlevîler döndü; Döndü dönmedi. Yükseklerden uçtu fazla övündü Beklediği anlı şanlı düğündü Güz mevsimi geldi, bulgur öğündü Değirmenler döndü; Döndü dönmedi. Deseler ki senin gönlün nesinde Bilmem edâsında, bilmem sesinde İlâhi kanunla yörüngesinde Gezegenler döndü; Döndü dönmedi. Aşka düşen âşık yanar mı nâra? Döndürmek mümkün mü çeksen de dâra? Dedikodu dersen kırkı kırk para Ne dümenler döndü; Döndü dönmedi. Sitem etti, acımadan yürüdü Peşi sıra sürüm sürüm sürüdü Kutuplarda buz dağları eridi Çöller göle döndü; Döndü dönmedi. Ümidini kesme sen yâri ara Görmemiş tabipler böyle bir yara Onun ateşiyle kavrulan Kara Döndü ye döndü de; Döndü dönmedi... Dönmedi, dönmedi; Döndü dönmedi Ne dümenler döndü; Döndü dönmedi... (*) Bu şiir Yeni Ufuk Dergisi’nin düzenlemiş olduğu yarışmada "özel jüri" ödülü aldı ve bestelendi... DÖNER İNŞALLAH -II- Havalı tavrıyla bindiği attan İnmez denen Döndü, iner İnşallah. CD’ ler dolusu aşk nâmesini Sunmaz denen Döndü, sunar inşallah. Hayâlimde yoktun, neredeydin dün? Çok beklettin beni, n’olur geri dön! .. Ya bugün, ya yarın, ya da o bir gün Dönmez denen Döndü, döner inşallah. Dertli kaval gibi o da hep inler Sevdâdan söz etsem umarım dinler Bir gün; bir zil çalar, kulağım çınlar Anmaz denen Döndü, anar inşallah. Beklenmedik an da çıksa yoluma Girer mi, girmez mi, bilmem koluma? Şeydâ bülbül gibi, gönül dalıma Konmaz denen Döndü, konar inşallah. Anlatmakla bitmez sevdâ masalı Âşıkların gönlü tümden tasalı Kara’sı uğruna, Aslı misâli Yanmaz denen Döndü, yanar inşallah... DÖNDÜ DÖNECEK -III- Döndü’den Kara’ya müjdeli haber Dönmem diyen Döndü; döndü dönecek. Çileyle yazdığı aşk nâmesini Sunmam diyen Döndü; sundu sunacak. Çiçekler saçayım dön ki yoluna Yalvarırım el girmesin koluna Kanat çırpa çırpa gönül dalına Konmam diyen Döndü; kondu konacak. Öyle dargın dargın gel durma öyle Bir derdin var ise, sen bana söyle Bir yudum içtiği aşk şarabıyla Kanmam diyen Döndü; kandı kanacak. Saçlarım ağarsa olsam âsâlı Yine de beklerim her an visâli Aşkın ateşiyle Aslı misâli Yanmam diyen Döndü; yandı yanacak... Beyaz umdun, Kara kondu bahtına Birlikte çıkalım gönül tahtına Nasıl olsa bir gün gelin atına Binmem diyen Döndü; bindi binecek... DÖNDÜ DÖNDÜ -IV- Sen de benim gibi çok çektin çile Dertli Döndü, benim Döndü, yâr Döndü. Al, Kara’nı kollarına ne olur Döne döne, durma Döndü, sar Döndü. Yeter; dön gel; gül yanağın solmadan! Pişman olup saçın, başın yolmadan Dönmelisin hiç bir baskı olmadan Canım Döndü, dünya döndü, bir Döndü. Dilârâ, Dilrûbâ, Dilek’tir adı Olamaz Döndü’süz bey, paşa, kadı... Gönül arşivimde saklıdır yâdı Döndü döndü, gülüm döndü, sır Döndü. Sanma ki âşıklık sâdece niyet Bedelle birlikte istiyor diyet Geç olsa da tattı, aşkı nihâyet İşte Döndü, güzel Döndü, pir Döndü. Kara’n, bekler durur kapımı itsin Bu sevdâ masalı vuslatla bitsin Öyle direndi ki sormayın gitsin Döndü amma, nasıl Döndü, zor döndü... Acımazsan, al hançeri, vur Döndü...!!! Hanifi KARA Not: 1. Şiirin son üç kıtası bestelenmiştir... |