kalp tiryakinim
katbekat sensizlik giyiyorum
yine de ısınamıyorum bu ne soğukluktur esiyor senden taraf bu ne yokluktur giyiniyorum ömrüm hep araf... bugün sensizliğimin ikinci günü sanki iki ömür geçmiş her günü bir ömür ve bin acı yok bunun ilacı tek sensin bu kalbin miracı geldiğin her gün bin ömre bedel olacak gittiğin her gün bir ömre bedel... çentik atıyorum yüreğime ’seninle ilgili önyargılarım var’ dediğin her gün için yaramı daha da derinleştiriyorum inadına adın çıkıyor her kesikte varıyorum tadına daha da kesiyorum sana giden damarımı sen akıyor oluk oluk kan diye bu mısralar resmimdir benim dizdikçe dizeleri yüreğim sızlar göz yaşım akar bentler arasında ritmim bozulur bir an ahengim yiter sensiz bu can nereye kadar gider her günü ayrı beter gel artık yeter seviyorsan gel acıyorsan gel her türlü gel sen gittin diye kahroluyorum anbean sen geldin diye mutlu oluyorum her an senin gidişinden çok gelişini seviyorum elimde bir demet papatya seni bekliyorum hava buz gibi sensizlik kesiyor içim dışım donuyor ayrılık yüklü bulutlar başımda dolaşıyor yağmur değil hüzün döküyor kurulanamıyorum sana seviyorlar biriktirdim dudaklarım kurudu kalbim doldu gel de al emanetini sana özlemler sakladım sözlerim bitti gözlerim doldu gel de al terkini içimi donat varlığınla rengarenk bir bahçe yarat yeni bir yaşam bahşet ömrüme biraz sen kat çok mu zor kırmak prangalarını sevdaya dair angaryalarını atmak çok mu zor ayrılık cehennemden bir kor sensizlik her an çok pis kor dağıt başımdaki sensizlik dumanını çek beni bir nefeste kaçak sigara gibi dolayım içine kalp tiryakinim hem dudak tiryakin değil |