Ben bir madenci çocuğuyumYalnızlıktan elleri üşümüş bir çocuğum ben. Gözlerim ıslak, yüzüm soğuk, Ve kirpiklerine kırağı çiğ düşmüş bir bulut gibi, Bardaktan boşalırcasına ağlamaklıyım. Ne ellerim yanaklarıma uzanır, Ne de yanaklarımda güller açar. Hep hüzün, Hep özlem, Ve hep, Kimsesizim. Geceyarısı gök ışıklarını söndürür üstüme Bir karanlık sarılır acıyan yaralarıma Ve elim, yüzüm kendime yabancı kalır Kendi ülkesine sürgün kalmış bir çocuğum ben Yeri gelir Maden ocağında göçük altında kalırım Göçük altında kalmış bir babanın çocuğu olurum Yeri gelir Bir depremin enkazında kalırım Beton duvarlar arasında can vermiş, Bir annenin çocuğu olurum. Yeri gelir Bir çadırda kalırım Bir sobası bile yoktur Heryerim buz gibi üşür Yeri gelir Soğuktan ölürüm. Yeri gelir Açlıktan ölürüm Ve bu kimsenin umurunda olmaz Elimi uzatırım Elimi tutan bir el olmaz. Yalnızlıktan elleri üşümüş bir çocuğum ben. Gözlerim yollarda Kulağım Gelecek iyi bir haberi bekler Ben kimsesiz değilim Ben umursanmadığı için Değer verilmediği için Ve birileri ceplerini dolduracak diye İhmal edilen Önlem alınmayan Yani vicdansızların Yüreksizlerin kurbanıyım Günahım tüm vicdansızların boynuna Ben babamdan ayrı kalmadım Babam kalbimde yaşıyor Ellerimi tutmuyor Gözyaşlarımı silmiyor Ama yüreğimin içinde yaşıyor Ya siz nerde yaşıyorsunuz? Ben bir madenci çocuğuyum Ben bir depremzedeyim Ya siz kimsiniz? İbrahim Dalkılıç |