Bir Şiir Gibi
Sen bir fırtınaydın,
ben sana tutunmaya çalıştım. Nasırlı ellerim, Yağmurlu kirpiklerim, Ve çatlamış dudaklarım, Sana tutunmaya yetmedi. Düzeneği bozulmuş bir mayın gibi, Kendi kendime patladım. Dağıldım, Parçalandım, Ve sustum. Ey güneş gözlü yarim Karanfil kokulum Gözlerinin demindeyim Bir içimlik tütünüm var tabakamda Ellerim saman sarısı Sen bir fırtınaydın, ben sana tutunmaya çalıştım. Yokluğun da Alevler en çok beni yaktı Yanarken sevdim seni Şimdi bir mahkum gibiyim İdamlık bir mahkum gibi Ya gel kurtar beni Yokluğunun dar/ağacında Ya da git Gidebildiğin kadar uzağa Ben kendimi idam ederim Sana olan sevdamın dar/ağacına Bazen yokluğuna inanamıyorum Gerçi kendi varlığıma da inanamıyorum Ne zaman aynaya baksam Karşımda sen varsın Ben yokum Aşka yasak bir şehir de Yalnız kaldım Bir ben varım Bir ben üşüyorum Ve bir ben Nefesime ırak kalıyorum Oysa ne çok sen kokuyor bu şehir Adımladığım her sokak Yürüdüğüm kaldırımlar Deniz kokusu Martıların çığlığı Bana hep seni hatırlatıyor Ama Sen Yoksun Sen bir fırtınaydın, ben sana tutunmaya çalıştım. Şimdi dilim de yalnızlığa çıkar kelimeler Fırtına da alabora olan gemiler Martılar çığlıklarıyla sağır eder deniz’i Şehir suskun İçin yangın yeri Tüm sokaklar Birer dar/ağacı Ve yürürüm Ölümüne Ey güneş gözlü yarim Karanfil kokulum Gözlerinin demindeyim Bir içimlik tütünüm var tabakam da Ellerim saman sarısı Sen git/me Sen üşüme Ben Sana Gökyüzü olurum Mavi mavi üstüne örtersin Bir şiir gibi Bir şiir gibi. İbrahim Dalkılıç 18/10/2014 00:30 izmir |