Güneşte demlerim çayımıAteş topu batar karanlık çöker ya ? Dişleri kanlı çakkalar çıkar ortaya, Korku anında sanki zaman durur ya ? İntihar eder balıklar,gelirler oltaya. Parlak yüzlü ay ağlar avuçlarıma, Ben güneşte demlerim çayımı, Seni hatırlarım mezarlığa her baktığımda, Gözüm kararır,soğuk ölümü hatırladıkça. Yürürüm vicanımın üstünde, Onuruna gururuna basa basa, Ayak izlerim kalmaz, Keramet var benim ayaklarımda, Yağmuru önceden tahmin edebilirim, Romatizmam çok fena azdığında. Bak şekerim tatsız tutsuz hallerdeyim, Her gece bir sende bir bendeyim, İblise merhaba diyeli çift bedendeyim, Üzüm salkımlarından yapılır, Cesarete babalık yapan şerbetim. Başım ağrıdığında,yerini alır senfonik orkestra, Hektarlarca alan kül olur anında, Yeni yaşam evleri dikilir sanki, Hüzünlü müziğin kulağıma her dokunuşunda. Bak bana,sence Seyyah kaç yaşında? Cevap vermek güç, Ya her yıl değişiyorsa ? Son olarak, Bol köpüklü Türk kahvesi isterim Ölüm anında, Öteki tarafa ayık gitmek var aklımda, Hadi bana müsade, Ateşe bir odun daha atmaya. Vagif Seyyah Hüseynov |
Gözlerini defterime çizerdim
Kirpiklerin kahrederdi bana
Dudakların kendiliğinde konmak isterdi
Konuverirdi dudaklarıma.
O günler, bugün dün oldu
Bugün o günün yarını
Yazık… Defterimde çizgiler soldu
Ezik, geçmişten kalan anı…
Şarkı oldu dudaklarıma kondu
--- 28.06.1966 - Lülebrgaz
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul