İNSANadsız adreslere bilmediklerini yazıp göndermeyeceği mektupları susarak yüreğinde saklayandır insan ... kırılgan yalnızlıkların ağrılar gibi geceleri daha çok hissedilmesi bedenin yorgunluğundan değil aklın ve yüreğin baş başa kalmasındandır kafanı suyun içine sokup kaç dakika soluksuz kalabilirim diye hesaplamalar yaptığında halbuki havayı içine teneffüs ettiğin vakitlerde kaç gün öldürmüştür diye sorgulamassın ömrünü gecenin sancısında bir istasyonun kırık bankına oturduğunda sadece senin beklediğini yada senin uğurladığını düşünürsün ki oturduğun yerde kimbilir kimler çığlığa vedalar gömdü kimler kavuşma umuduyla karanlığa mıhlandı umursamassın bardağın içinde duran taze çaya bakıp sonrada demi ve sıcaklığı üzerine beklentiler kurmaya başlarsın çayın olan sıcaklı soğumaya başlar dem bayatlığın içinde boğulur gider bir bardak çayın değerini bile harcarsın sonra yenisini doldurup yine başlarsın elindekine ihanet etmeye düşlerin tualine yaptığın sevgiliye gökkuşağı renkler bağışlarsın sonra başlarsın paramparça şiirlere özlem virgül yalnızlık virgül sevda virgül ve aşkı üç nokta koyup uğruna kavgalar bilenmişi gömerek düş kırıkları mezarlığına çekip gidersin apansız ... sahipsiz bir lisanda devrik cümleler kurulan düşük kelimelere benzer insan çoğu kez anlamı olmayan basit sözcükler içinde dağınık duran ...! |
İnsan araşdıran ,araştırdığını kafasına koyan,sonun hiç düşmeyen
İnsan bezen alayan bezen gülen bezende bu benmiyim deye kendi kendine koşan biri desem?
Yook ya sanki ben bi başkasının halinden konuşuyorum.Bende insan diyimiyim?