ÜÇ GÜN
Neye yarar
hüznü süpürmeyen Eylül akşamları benim kal kimsenin tanımadığı bir yabancı yüzü gibi azad et bakışını , gözlerime dal ... / ... Üç gün oldu Buralar seveli bu kasavetli akşamları Bardakta buz gibi rakı Kapıda kendi gözyaşımdan daha ıslak bir Kedi Yavan bir yalnızlık Radyoda melankolik bir şarkı Tüm saatler namlusunu çevireli üstüme Öpmeye kıyamayan annem gözlerini üzerime sıkalı Üç gün oldu Yüzümde kalk gidelim yalancı bir tebessüm Acım üstüme üşüşeli Çakal gibi gecelere kurt kesileli üç gün oldu ... Otogarda unutulmuş bavul gibi sahipsiz kalalı ben Savrulalı birilerinin önüne Yarım yamalak yaşlandıralı tüm dileklerimi Ve bu şehri ortadan ikiye yırtalı İçeli yalnızlığın suyunu Üst üste kanayarak kendi kendimin etine karışalı Üç gün oldu Kör bir dilenci gibi bakışlarımı yasladığımda omzuna Savuracağını ne kadar bilirdim ki ben Ki; Ellerinin zamansız rüzgarlar sığ/zdıracağını Kasıp kavuran yokluğunu bana kader eyleyip Göğsümün boşluğunda kuşkulu bir haber gibi Adın çığlık beynimde umutlarımdan kaçak Bu hasret , bu susmalar bu aşk Yaralı bırakma ,vur Can yakıyor alçak ! Yokluğun muhabbetini ediyorum odamla Beyhude geceler o duvarlar dile geleli Çok zor susuyorum bu tanıdık ölüme Üç gün oldu Nefesimden feragat edeli Anmaya korkmadığın Duymaya erindiğim o sözleri çoktan ezberledim Hatmettim yokluğunu Üç gün oldu Başı boş bir şehre suçüstü eyvallah çekeli... Nefesimle göğsümü bölüşmeyeli üç gün oldu Yalnızlığımı ellerinden tutuyorum bileklerime baş kaldırıp Ben ne cesur davranmışım oysa yaşarken Düşlerimi uyutup uyutup korku ile uyandırarak kendimi kandıralı Üç gün oldu Kan sızıyor bakışlarından Tek kare resmin hedef alıyor gözlerimi Tetikte her bakışın üzerimde üç gün oldu Bu kentin her sessizliği bir gök gürültüsü doğurur babasız Ve aşıklar yetim kalıyor her ayrılıkta savunmasız Üç gün oldu kendi eserini reddedeli o ressam Üç gün oldu sevgili Çarmıha gereli yokluğunda beni ben yapan gülüşlerimi ... Gülşah Gayret Tekirdağ _ |