21
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
5401
Okunma
Dünya saatine göre
yani kendi kafasına göre olunca akşam
birkaç ceset beğenmiyor etini
sarma sigara eşliğinde izliyorum
martıların imrendiren yarı karanlık silüetini
Yanıbaşımda bir delik açılsada düşsem
kanamaya razı dişlerimin yediği dudaklarım
üşüsem biraz sarınsam yalnızlığıma
adımı unutsam bir bankta
sonrası kıç kıça dizilen üç virgül, bir nokta
Beni bilen bilir, bilmeyenden bana ne
bilen anlatsın beni dinlemek isteyene
gerisi biraz şarap eşliğinde bahane
Ruh denen bir asaletse
bende o yok nitekim
Belkide muhlis cesetlerin küçülen eskisidir can diye taşıdığım
bu orta yerimde kanımı döven et kafeste
kabristan üzerinde işi ne bu sokağın
fermuarı açık kalmış insan yiyen toprağın
dayamışım kurnasına ağzımı
içiyorum sarhoş olmak niyetine
Düzen denen bu deri yaftada
ağız dolusu kafirun zulalı
çöpten kaçan karga olur mu
hah işte, aynı öyle şimdi içim!
Şeytanın toynakları yararken sakin geceyi
geceden saklı bir his trafiğinde uyuklarken kedi
caddeyi topukluyor aklı bir karış havada kadın
farkında mıdır
birazdan okunacak akşam selasının
Kadın güzel
kadın mağrur
kırmızı rujunun tadı
hala şu giden adamın teninde durur
Az ötesi kabristan şu sokağın
tüm konuklarında akça pakça fistan
her birinin taşı yalan dolan
tıklım tıklım kabristan
bu sokağın en anlamlı yeri orası
gelmiş, dünyadan kürkünü çıkaran
en süslü et bile
anadan üryan
Gülşah Gayret
Tekirdağ
_
YORUMUYLA ŞİİRİME RENK KATAN SN . MUSTAFA KARAAHMETOĞLU HOCA’ MA SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMLE ...
,
5.0
96% (27)
4.0
4% (1)