İslenen çığlık
Züleyha sız geçiyorum kapıları içimdeki boşluk tütüyor göğe
an gibi nar gibi çözülüp çöle düşüyor gözbebeklerim vurulan kuş olup çocuk diliyle Yusuf’ça ç/ağlıyor ruh’um ustura ağzıyla süzülüyor bedenim intihar pencerelerini -güvercin gibi dönelip dizlerine vardığım yorgun ve mahmur -maveranın öyküsü kalemimin ucundaki çığlığa davet -sendin uğuldayan ilk rüya bir yudum su bir dilim ekmek gurbete çıkan yanım şevkle tutunuyor göksel kırıklara sıfatımı ihtilal hecinleri selamlıyor eğilmiş boyunla beni giyen sevdam ağlamalarıyla yakıyor tüm evreni balasını kaybeden Anne ceylanın inci gözyaşlarıyla -gümüş kesiliyor kâhin düşlerim durup öylece bakıyorum -gözlerimin karasıyla ışıldayan şenlik ateşleri yakıyorum -minarelerce tütüyor göklere ki; her minare seçkidir ölüme bu yüzde şems içredir Aminler öpüp açılan dudağım ırgalanır kelime-i tevhitle yoğrulan dilim titrer dişlerim feryadım sığmaz cihana nabzımdan çekilirim kâlu belaya kanım şiir damıtarak sineye f/işler elif’in en ince imgesini -bir deli sudur kerahat vakti yontulan kalbimden Nil’e sızan -üzerinde yelken açıyorum kor boyutlara iki dünya arasındam -bir sağanakla alabora oluyorum tahta köprüleri geçerken bozguna uğrar atlasım kaçarım şehrinden ve kan çiçeğinden bölünür güzergahım gerilir höyüklerim acıyla sağalır yaram dağılır tel tel saçlarınla yakamoz eşliğinde çizilen haritam kırılır kalbimin hokkasına saplanır divit yıkanırım vedalarla -kesti şafağımın göbek bağını Azrail üşüyüp islenen mum söndü -karnımdaki ağrı ecelin tuzunu köpüklü avlulara döktü -titreyen son yaprağını uğurlayan dalın yaşı kızıl eylüldü avareyim gölgesi var kendi yok, eskiz kederiyle süslenir gitmeler Yusuf’ça Nil’e çevrilir yüzüm İsmail’ce yıkanırım kırçıl keselerle mavera tüy gibi görünüp çağlar kanat sesi yanına çeker kuytulara kumda başlayan hicretım okyanusta biter uçuşurum su köpüğüyle -soyunurum gençliği ahu zâr ederim evrenin buğulu ay(n)asında -düşerim asıldığım kalbinin Kâbesinden karanlığa batarım -süzülürken ateşin en harlısına kıvılcımıyla sana dair bir ah yazarım .....Gidişimi yazdım yani ölümümü sevdamıza eski zaman olsun .....Dokunacağın yerlere yas bırakıyorum gözlerinden geçiyorum Âllah’a .....Asr-ı ahirde ehli zaman olsun duysun dinlesin çığlığımı Şah-ı merdan ağlasın ........Elveda kadınım elveda |
Şair ne yaptın sen böyle ne yaptın....:(((( off dedim offff
Elvedaları sevmiyorum sevmiyorum...en güzel şiirde bile söylenmiş olsa sevmiyorum
Hayran kaldım yeminlen
Varolsun değerli gönül emeğiniz.
Selam ve saygılarımla, hep ama hep sonsuz saygılarımla şiir yüreğinize. Allahıma emanetsiniz.