INCE BIR TÜRKÜGöcmen bir kuş sürüsü Uçtu gitti üstümüzden Vedalaşırken seninle Ardına bakmadan yürüdün sonra İnce bir türküydü sızan Gözlerimden gözlerine. Bu şehir, hüznü beyaz eski bir bulut Gülüşü esmer bir karanlıkta Sanki alnı yaralı bir slogan yalnızlığı Arasam bulur muyum bilmem Suskun bir ırmağın kıyısında Mektubu gül desenli bir rüzgâr vardı Çocukluğum kokan saçlarında. Neşteri kanlı bir çağdan geliyorum Sayfaları kilit vurgunu kitaplardan Sevdanın etiketlendiği salyalı pazarlardan Bir tek umarımız var şimdi sevgilim Bu dağ yalnızlığı onurumuz Çığ vurgunu bir ayaz şimdi Gidecek bir tek yüreğimiz kaldı Uzağı çalınmış umutsuz sürgün yeri. Sokaklara vuruyorum kendimi Her adımda gölgesi yalnız bir cinayet Caddeleri suskun evleri suçlu bu zamansızlık Aldanışlari yalanlı, gülüşleri reklamlı umarsızlık Bu kaçıncı gece, güneş diye kapısına sığındığım Elimden tutan bu kaçıncı intihar Yitirme umudunu ne olur bitme sevgilim Közümüz sönmedi daha, külümüz savrulacak bu bahar. Latif KÖYBAŞ |