TALAN YAĞMURLARISen yoksulluğu bir kuşa benzettin ağzında çiğnenmemiş göc damlasıyla her güne bir ağıt sayıkladın gözlerinde yorgun kayıplarla kanatlarını kırdılar gözyaşlarının mendil çürüğü taze oğul kokularında. İşte bu cinnet sığınağı sevdasına eşkıyaların yürüdüğü dağlar Kalan kim, gidenler nereye söyle! Geceler saklayacak şimdi seni gül goncası düşleriyle. Ne varsa sökülsün talan yağmurlarından Islandığın son yerde bıraktın uzaklaşan yakınlıkları Bakışın son iklimim oldu, yağmur damlalarında Elleri sabır çatlağı bir ana Yüreği saklı fırtınaların nişangâhı bir baba Sonra sen... kimliği kayıp suskunluğum Düşleriyle seraplarda Hani bu iklim uçurtmalara gebeydi Söz aldığımız bulutlar Umutlarımızın ak geliniydi Güvercin renkli bir sevdaya sözleyecektik kaçak geceleri Heyelan rengi acılar kaldı yarınlara Poyraz akşamlı, katığı yitik sofralarla Kan rengi bir hasret sarhoşluğumuz Ellerimizde hüzün kelepçeleri Yürüyoruz, bir çarığın firar yırtığı uslanmaz adımlarıyla Sayfaları isyan fermanlı sözcükleri tutuklu kitaplarla Cikip gitmek sessizce bir yanginin izinde adimlarin kül birakmali gecenin gölgesine. Latif Köybaş |
Emeğine yüreğine sağlık
______________________________Selamlar