SUS AHRAZ SUS...sus ahraz vaziyetime şeb düşmeden sus... fikrime melanet cihetime cehalet bulaşmadan sus... bilirim sırtım kavi değil yüreğim bir yaralı kuş gözlerim cehennem çanağı saçlarımda bir avuç dolusu ayaz aksak gölgeme baktım da şöyle : hangi uzvum daha sadık bilemedim ahraz... öyle ya neden dursun bahar koynumda neden açsın güneşin kızları entarilerini yurdumda bir kelebeği dahi taşımaz benim dallarım gölgem ağır gelir tenime yükümse yüreğimde, bilmez misin ahraz... sükuta kaç var vuslatı kaç geçtik hangi mevsimin eşiğindeyiz belirsiz bu yüreğe bu ateş çok değil mi ahraz söyle şimdi geçer de ,biter de hele bu yangın elbet söner de ahraz... Çevir yüzünü Arz’in kapısına uzun uzun bak göğün yüzüne... sen gökyüzünde gördüklerini yıldız sanıyorsun ya ahraz bilmiyorsun ki ben yüreğimi ufalayip semaya sacmisim ahraz kelimelerim yetmiyor seni susturmaya kapat artık gözlerini ... AYŞE IŞIK UYANIK 24 AĞUSTOS 2014 |
Saygılarımla.