REHNÜMA'YA (s.a.v)
uzun yılların yorgunluğu var üzerimde
geçilmez geçitlerin neferi yitik hülyaların askeriydim ben dolaşmadı ayaklarım sükut kumlarında mayın tarlalarında koştum hep tel örgülere takıldım bir Muştu’yu bekledim yıllarca,belki gelir diye gelir de yitik ümitlerimi getirir diye ne olur bozkır tepelerin feryadından kurtarıp zümrüt tepelerine götür beni Rehnüma karanlıkta doğdum ben Rehnüma güneş görmedi benim ufuklarım hep siyah açtı çiçeklerim bu yüzden renkleri hiç tanımadım,tanıyamadım bir güneş gibi doğ hazan vurmuş bahçeme çiçeklerimi renksiz bırakma Rehnüma ufuklarım hep siyah olmasın başka renklerini de göreyim gökyüzünün bir ışık çiz de karanlığıma ışık süvarilerini anlat bana Rehnüma yıllardır mahzenlerde yaşatıldım ben bir avuç gökyüzüne, bir tutam yeşile hasret izbelerde rutubet nefeslerken gül bahçesinin heyulasına mıhlayarak gözlerimi vuslat türküleriyle yetindim bunca zaman ve kapına geldim senin ümit kırıntılarını toplayarak kovma beni ikliminden,kırık koyma kanatlarımı bükme boynumu Rehnüma duy artık feryatlarımı duy artık Rehnüma Rehnüma(rehber,yol gösteren) AYŞE IŞIK UYANIK |