Şahsi Yalnızlıklarım-18’Bayramda; abuk sabuk şekerler yerine Çikolata ikram edilmiş çocuğun O eve karşı duyduğu kutsal bir inanç gibi Sevdim seni Ve diğerlerinden farklı cebimde taşıdım hep Gitme!’ dedim O ise; Yüzüme baktı ’’Üzülme, başkasını seversin...’’ dedi sadece O kadar... Devamını anlatmayacağım Ama orada bir sahne var Ana avrat... Küfretmenin nasıl müthiş bir yetenek olduğunu O an anladım Neyse... Al dedim aşkını Elimin altındaki kağıdı buruşturup yüzüne fırlattım Şiirine kalmadık... Gitti... Üstelik; Birkaç santim daha fazla yükselebilmek için sadece Üzerime basıp geçti Yalan yok Ben de gittim Cebimde buruş buruş bir otobüs bileti Menzilimde kelepir bir şehir Ondan sonra mı? Ondan sonra Sigaramı söndürdüm Ve çayımı, bir nefeste yudumladım Kalkmadan önce her masadan Bütün sokaklardan iki kere geçtim Kimseye belli etmedim yokluğunu İlerlerdi zaman ’İlerlemez...’ diyorlardı Ama ilerledi Topal bir karınca edasıyla Umuda böldüm acıyı Kalanıyla Derme çatma bir hayat kurdum Her şey eskidi, gitti! İnancımı darağacına çıkarsanız şimdi İskemleyi aşk tekmeler |
Kahramanı hep giden masallarda gezinmek
Yalnızca ve yalnızca bazılarına mahsusmuş
Öğrenirken
Dişlerim ufalandı hasretten
dilim her adını andığında.
Teşekkür ediyorum Sayın Koç
sevgim ve Saygımla. ..