Kirli Bir Çocuk Yüzüydüm Ben
Kirli bir çocuk yüzüydüm ben
Vakit akşam üzeri Bir sokak ortasındayım Devriyeler geçiyor yanımdan Ve illegal bir şarkı çalıyor Yüreğimde mülteci acılar Kapında müebbet bir tutsaktım Dilimde adına dokunan kelimelerim Kan rengi sızılar Ve acımda dudak izlerin Kaç gün kaldım bilmiyorum Karanlık bir odanın içinde Sürgülü bir kapı Paslı bir ranza Ve kör bir pencere Duvarda Yokluğuna attığım çeltikler Kapı eşiğinden Soğuk bir rüzgar esiyor İçerde kimsesiz bir ceset Kirli bir çocuk yüzüydüm ben Vakit akşam üzeri Gök sağanak bir yağmur bulutu Dokunsam bardaktan boşalırcasına yağacak üzerime Sınırları ihlal eden düşüncelerim Bir anda senin yurdunda buluyor kendini Ya tutsaklığına mahkum olacam Ya da direnecem Direnecem ölümü bekler gibi Ya geleceksin Ya da gelmeden beni öldüreceksin Rengim solgun Yapraklar solgun Gülüşlerim Düşlerim Mutluluklarım solgun Sanki hiç gülümsememiş yüzüm Yüzümde sanki bir mezar taşı örülü Solgun bir mezar taşı Soğuk bir mezar taşı Günlerdir Aylardır Yıllardır yüzümdeki üşüme bundan Dokunsa ellerin yüzüme Yüzümdeki bu solgunluk Bu üşüme Bu mezar taşı Bir anda yerini gözlerinin rengine bırakacak Gözlerin gibi Gamzelerinde gülümseyecek Gamzelerinde soluklanacak Kirli bir çocuk yüzüydüm ben Vakit akşam üzeri İbrahim Dalkılıç 01/08/2014 13:45 izmir |
saygı ve selam ile ...