Bergüzar
Ardında ölülerini bırakıp giden bir orduydum
Senden vazgeçerken. Adından bile korkuyordum ve dokunmuyordum Yüzüme kapattığın hayatının izlerine.. Beni korkutan İçimdeki cehennemim zebanileri değil Sözlerinin ruhumda açtığı mezarlardan çıkıp Üzerime yürüyen heyulalardı. Kederlerim , Buğulu camlardan süzülen damlalar gibi Nefretine çarpıp önce ,usulca düşüyordu ellerime. Senden sonra Bir sürü resim karaladım içimde, Önce kendi resmimi, gözlerimi Sana bakmasın diye. Sen duymuyordun ayak seslerimi Hemen gidemedim Kurşun dökülmüş gözlerlerimle Dolaştım etrafında gecelerce,,, Hep uzaktan seyrettim izlerinde kaybolan izzetimi. İnsana kalemle yazmayı öğretene Ve ona şiiri ilham edene and olsun ki Ben sende kendimi yaktım. Ölebilseydim eğer Ve geri gelebilseydim Toprağımdan bir avuç hüzün alıp, Serpmek isterdim saçlarına. Çocukça biliyorum ama rüyana girip Sana gözlerimle dokunarak Kalbimle konuşarak anlatmak isterdim Ateşle yıkanan kalplerin, suskun revnakların Ölürken geride bıraktıkları O lal rengi bergüzarları. Ruhumu huzura kavuşturmanın Onu senden arındırmanın bir yolu olsaydı Bunu mutlaka yapardım. Falezlere çarpan dalgaların Sürülen toprakların acısına ortak olur, Kalem sızımı bastırırdım tenimde. Ama yakılan bir büyücü Lanetlenmiş bir şehir Diri diri gömülen bir kız çocuğuydum Ve sen son bakışımı görmüyordun. Görme! Beni bir daha görme Daha yakılmamış kelimelerim var çünkü içimde. Senden çevirip yalnızlığa astığım yüzüm Bir şairin Kendisinden aldığı intikamı olsun. M.Kemal Serhatlı |
Siiri ilham edene ant icmek sairligin anlamini devlestirmissiniz sairim .Tekrar tekrar okunup kalici olacak bende .Kaleminiz yureginizi tanitti bana tesekkkur ederim cokca
feyzal tarafından 6/3/2018 9:58:09 PM zamanında düzenlenmiştir.