GURBET
Güneş o diyarda bir başka batar
Her akşam hüzünle tüllenir gurbet. Olan dertlerime eşlik ederek Kendi hâl diliyle dillenir gurbet. Hayatta içiçe, gül ile diken Acıyı kim bilir; en iyi çeken? Sıladan uzakta derdim bin iken Her gün çoğalarak dallanır gurbet. Eğil gurbet eğil, önümde eğil Seni bilen sana eyler mi meyil? Bu acı diner mi hiç mümkün değil? Kalpte sarkaç gibi sallanır gurbet. Dağından eksilmez ne sis ne duman Onu ölüm ile tartmayın aman Gelir mi Allah’ım sonu ne zaman? Yıllarca özümde yıllanır gurbet. Kara yâd ellerde yer başka yakar Yavuklu olanı yâr başka yakar Ayrılık ateşi bir başka yakar Kor olur içimde küllenir gurbet... Hanifi KARA |