Gör De Bak Unuttum
gör de bak!
unuttum güya inceden inceye soluyan sıtmalı yalnızlığımı ve sana dair-bize dair her şeyi u n u t t u m! unutturabildim senle atan derbeder yanıma nihayet... u n u t t u r a b i l d i m! hani biz kokan şiirlerin kanatlarında uçuyordum dün’ümde şimdi bugün’ün girdabında can çekişiyor kelimelerim... nasıl da tatlı bir telaşla koşardım sana ayağım toprak ananın sıcaklığıyla öpüşürken yar gülü kokardı tabanlarım ah! yarim sus’alım yedi cihan inlerken aşkımızla sus’ayalım iftar vaktine şahitlik eden dudaklarımızla ateşe verelim nazarla bakan tüm felfecil gözleri tam orta yerinden kenetlensin çırılçıplak nefti sözlerimiz... gel yarim gel de yıka aşka yeminli yüreğimin kıyısını köşesini uzaklaştıkça daha çok çoğalayım ellerinin peşgirinde göz göze gelsin solumuz yan yana olsun sonumuz bir nakarat ekle en ıssız cümlelerin sonuna seni seviyorumla bitip yine seni çok seviyorumla başlayan... al gülüm ver gülüm olmasın hikayemizin sonu öyle gece ulumaları çınlamasın kulaklarımızda bu aşktan döneklik edenin ruhu gerilsin mahşer yerinin en orta yerinde gerilsin ki, ibret alsın ölümsüzlüğü tadanlar! sana kavuştuğum gün özlemleri tersine kazıyacağım en kökünden avuçlarının hiçlik denizinden içip giyeceğim zırdeli asude gömleğimi biliyorum gönül soframın eksilmeyen bereketi ömürlük hafiyem olacaksın hissediyor ve görüyorum bana hasret gözbebeklerinden sınır ötesinin en saklı ülkesinden öpüyorum... seni ne çok sevdiğimi unutma yar’im u n u t m a! 11/Temmuz /ikibinondört Nagihan Ergül Çağlar şiirime nefesiyle can veren değerli hocam Zekeriya Efiloğlu’na en kalbi teşekkürlerimle... |