Su 119-Arefe
her evin yadtan-yabandan[1] geleni vardır
“yalancı arife[2]” günü baklava yapılır dadıktırılır dadını çekdikten keyri üsdüne toz şeker şerpişdirlir kıyır-kıyırdı “baklafı” emme arife ğünü hemen her evden illem katmer musalla daşının oraya yollanır “amin çığrışdırılır” dağıtılan katmerler birbirini ezercesine kapışılırdı, lokma tatlısı, “hamırsız[3]” la amin çığrıştırılır “-amin amin aşaşa amin” diyen çocuklar toplanır, hayali bir daire etrafında dolanırlardı amaaa ertesi gün katmere aldıran olmazdı köyün hemen bütün kızları, harman yerlerinde Mereçe Mahallesinde, bir başka olurdu eğlence herkes eğlenirdi, gönlünce ablalar iki belik[4] olurdu kendi aralarında bir duruluk, berraklık, neş’e vardı şarkılarında “-haydin urucu haydin urucu alırız kızı, sevmeyiz sizi." "-alaylı-bulaylı top top kalaylı” “-sen ne isten, sen ne isten bizim alaydan” “-ben bir güzel gördüm onu isterim” “-o güzelin ismini cismini bize bildirin” “-o güzelin ismide cismide hacer bayandır." .. "-melleş gelin” “-melki dutam” “-gocan nerde” “-…..” sonra kendiliğinden yenilenir değişirdi oyunlar en güzel, en kostak, en boylu poslusu alaybaşı olurdu ve her biri; alaybaşının yanında etrafında olmaya can atar, hiç biri alaybaşından aforoz yemeyi göze alamazlar.. “-bezirgan[5] başı, bezirgan başı” bezirganbaşı başlarındaydı “-süt bişdi miii” “-bişdiiiii” “-gelin işdi miiii” “-işdiii” … Aktoprakla sıvana sıvana ahşap olduğunu unutmuş; açılmayı hiç tatmamış çerçeveler, takıldıktan sonra dış yüzü asla silinmemiş dışarıyı hayal-meyal içeriyi asla göstermeyen ama geceleri kör, loş ışığı yayan matlaşmış camlar duvarlarla birlikte bir daha elden geçirilirler islenmiş, rengini atmış çekilmeyen perdeler karşı duvarda bel vermiş, ortadan hafif sarkık yol-yol tozlanmış duvar halısı şöyle bir silinir-yıkanır-sözde temizlenirler çullar silkilir, keçeler dövülür damlar, hayatlar, hatta yollar süprülür bir kuytuya öbeklenmiş yada arkaya aşırılmış süprüntüler[6] [1] yaban: gurbet, yad eller, dışarı [2] yalancı arife: arefeden önceki gün [3] hamırsız: mayasız hamurla, haşhaş yağlı, haşhaş ezmesi katılarak ve açılan hamur üç köşesinden içeri dürülerek tekrar oklavadan geçirilerek hazırlanan çörek, sıcakken yağ sürülerek dinlenmeye bırakılır [4] iki belik olmak: ikiye ayrılmak, karşılıklı iki takım olmak [5] bezirgan: satıcı, tüccar, ama kârdan başka şey düşünmeyen, ancak; oyunlardaki bezirganbaşının satıcıyla alakası yoktu [6] süprüntü: süpürülerek toplanmış çöp, çöplük Resim için Sn Hüseyin Zengin’e teşekkürler . |
Bizde Mezarlıkta dağıtılır üstad o katmerler
Yüreğine sağlık Anadolu kültürünü ve geleneğini yazan kalemi;
______________________Selamlıyorum