HezimetNeden çırılçıplak bir aşk sevişir şeytanla her gece Neden alemin abdesti bozulur yıldızlar soyunduğunda Hiç düşündün mü? Neden pişmanlık intihar eder dudak boşluğunda Neden bir günahkâr yağmur ıslatır beni her mevsim Ta ki iliklerime kadar Ne olmuş yani İncinen gururumun intikamını almak için şiir yazmışsam Biliyorum gün gelecek beni yargılayacaklar Olsun yargılasınlar Zaten kaybedecek neyim var ki Bir gün benim için kendine temiz bir sayfa aç Yaz içinden gelenleri, mürekkebin tükenene kadar İnsanlara insan olduklarını hatırlat Türlü acılara gebe olan bu topraklara mutluluk saç Onlara şairlerin yaşamaya olan özlemeni anlat Şiir ile kendilerini nasıl zehirlediklerini Kanlarına işleyen bu hastalıkla nasıl yapayalnız öldüklerini Uzaklarda çok uzaklarda bir köy evi hayal et Penceresinden baktığında çınar ağacını görebileceğin bir ev Dağların eteğinden duyulsun yaban atlarının kişnemesi Irmakların parmağından süzüldüğünü hisset İsli duvarları aydınlatsın için için yanan odun ateşi Ayın doğuşunu izle meşe ağaçlarının arasından Yuvalarını ekin tarlalarına yapar sığırcık kuşları Deli bir rüzgâr eser aniden saçlarına Sadece dinle tabiatın o huzur veren sesini İşte o gün anlarsın nerden geldiğini, taşlı yollarda bulursun ayak izlerini Bana sen kimsin neden böylesin diye sorma Yaklaşma ruhuma, dokunma yüreğime Sadece unut beni Herkes gibi Benim limanımda bütün tekneler yaralı Denizi matem mavisi Uzak ülkelerden gelen gemiler uğramaz bu sahile Burası soğuk Burası karanlık Ölüm gibi bir şey Sanki terk edilmiş bir mezarlık |